“Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır”.
Platon
Son 2 sene kendimce “Minimalism’in” ince çizgisini betimlemeye çalıştım. İhtiyaç nedir? Lüks yaşamın standartları nelerdir? – konuları üzerine baya bir kafa yordum. Geçen ilk defa AVM’ye girdim Mecidiyeköy’de. Mağazaları gördüğümde çok tuhaf hissettim kendimi. Gardırobumdaki bir çok t-shirt, gömlek, pantalon hiç giyilmemiş ya da 1-2 defa giydiğimin farkına vardım.

Beni Sosyal Medyada takip ederek, beğenerek, paylaşarak destek verebilirsiniz:
? Facebook: @yenidenyollara
Instagram: @yenidenyollara
Youtube: @YenidenYollara TV
O anki ruh halim bam başkaydı. Alternatif yaşam, mutlu hayat, az eşya, insan gibi kavramları bol bol düşünmeye zamanım vardı. Bunu aslında Türkiye turuna çıktığım ilk günlerde düşünmeye başlamıştım. Yola çıkarken çantam 16 kg idi. 91 gün sonra 8 kilo çanta ile evime dönmüştüm. Aşağıdaki gördüğünüz fotoğrafta yol boyunca hiç kullanmadığım eşyalarım vardı. Çoğunu dağıttım ve lazım olanlarını eve kargolamıştım. Demek istediğim şu, seyahatteyken az eşya az ağırlık felsefesi aslında hayatta ve yaşamımızda da geçerlidir.

Bunlar yeni düşünceler değil elbet. Chuck Palahniuk’un kült kitabı Dövüş Kulübü’nde Tylor Durden şöyle der: “Satın aldığın şeyler senin sahibin olurlar. Sen işin değilsin. Sen banka hesabındaki paraların toplamı değilsin. Kullandığın araba, cüzdanın değilsin.” Ne demişti Uruguay’ın eski devlet başkanı Jose Mujica: “Harcadığınız para değil, hayatınız”.
Geçenlerde yayınlanan Cornell Üniversitesinde yapılan bir araştırma da tüketimin mutluluk getirmediğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, bir şey almaya para harcanması mutluluk getirmiyor. Çünkü insanlar eşyalara çok çabuk adapte oluyorlar. Oysa ki deneyimler ve ilişkilerin getirdiği mutluluk geçici olmadığı gibi zamanla artıyor.

Son 2 senedir sürekli yoldaydım. Bazen kaçtım, bazen de aradım. Lüks hayatımdan, rahat konfor alanımdan kaçtım. Sade ve basit yaşamı aradım. Saf ve berrak duyguları hissettim. İyi insanları tanıdım. Onların nesli hala tükenmemiştir. Güzel insanlarla ömrümün değerli zamanını paylaştım.
Sonuç olarak, benim dolaptaki marka ayakkabılara, giysilere ihtiyacım yokmuş. Çoğunu zaten dağıttım, geri kalan kısmını da dağıtacağım. Hayatımda maddi olarak ihtiyaç duyduğum her şey sırt çantamın içindekilerdir. Benim evim-mavi çadırımdır. İnsan her şeyini sırtında taşıyabilecek kadarına sahiptir. Bana göre, geri kalan her şey ihtiyaç çizgisinin dışındaki lükstür.
Beni Sosyal Medyada takip ederek, beğenerek, paylaşarak destek verebilirsiniz:
? Facebook: @yenidenyollara
Instagram: @yenidenyollara
Youtube: @YenidenYollara TV

Artık ihtiyacımız olmayan her şeyi bırakmalı ya da bir başkasına vermeliyiz. Örneğin; giymediğimiz kıyafetlerimiz.
Minimalizm konulu blog yazımızı okumak isterseniz linkini şuraya bırakıyorum: https://www.tarz2.com/azalt-ferahla-paylas-cogal
Bizi takip etmek isterseniz:
facebook.com/tarz2com
twitter.com/tarz2com
instagram.com/tarz2com
”Sadeliği yalnızca eşya ya da kıyafet olarak da görmemeliyiz. Olumsuz düşünen, kendisine hayallerimizden söz ettiğimizde ‘’Yapamazsın, edemezsin’’ tepkilerini veren negatif insanları da gerçek dostlarımızdan ayırmamız gerekir. Hayatımızı biz izin vermediğimiz sürece hiçbir insan ya da eşya karmaşık hale getiremez.” https://www.tarz2.com/azalt-ferahla-paylas-cogal ?